Translate

1 Kasım 2015 Pazar

ABU, CNBLUE, SCANDAL Ve Diğerleri (Bölüm 2)

Bölüm bir için tık

CNBLUE için hava alanında bunlar yaşanırken Scandal gurubu üyeleri bir güzel gezmiş İstanbulu. Merak ediyorum acaba onları havaalanında karşılayan oldu mu ? Ciddi ciddi soruyorum bilgisi olan varsa yoruma yazabilir.





Sonunda 28 ekim gelmişti. Uyandım. İşlerimi hallettim. Kıyafetlerimi ütüledim. Yemeğimi yedim ve hediyemi çantama tıkıp dışarı çıktım.
İnanılmaz bir heyecan vardı. Bizimkileri sahnede görecektim.

Gittiğimde başta uzun bir kuyruk gördüm. Biraz daha ilerleyince bizimkilerin gireceği kapıyı gördüm. Halı kırmızı değil maviydi.



Biraz dolandıktan sonra sıraya girdim. Tam arkamda da bir gurup vardı. Konuşmalarından anladım ki (dinlemiyordum duyuyordum arada fark var) Japan-Fans ın yöneticileri! Şansa bak. Dürüst olmak gerekirse gıcık bir tip bekliyordum görüntü olarak. Ama sempatik çıktı yönetici.
Belki bundan cesarettir 'Bende Japan-Fanstan aldım bileti' diye konuşabildim. Ama rahatlamıştım daha önce bahsettiğim konu hakkında.

Neyse çok uzun süre beklemenin ardından bir o tarafa bir bu tarafa yolladılar bizi. Tıkış tıkış girmeyi başardık binaya. Kimlik kontrolü yapmaları gerekiyordu ama yapmadılar!
Yani bu sizi üzer mi bilmem ama gelseydiniz arada kaynar girerdiniz içeri.

İçeride de beklettiler bizi bir süre. O sırada birileri ile konuştum. 'oppa çebal' baya gündemdeydi. O kız fena rezil oldu. Hakkında tagler bile yapıldı. Hatta hesap açılmış Twitterdan.

Sonsuza dek sürecekmiş gibi duran diğer beklemenin ardında da salona almaya başladılar bizi. Boş bir koltuk buldum sahneye yeteri kadar yakın ve hemen oturdum. Ara ara önümdeki kafasını sabit tutamadığı için sinirlensem de genel olarak sahneyi iyi görüyordum.

Yayın başlamadan önce kanal kameraları geçti önümüzden. Seyircileri çektiler. Sanırım bu arkadaş NHK dendi.. Sapık gibi çektim fotoğrafını ama.. O da bizi videoya alıyordu. Adil bence.

Neyse program başladı. Şu kadın çok çok uzun süre hareketsiz kaldı. Ben salona girdiğimde bile oradaydı.

Robot çok sevimliydi! Kardeşim 'ben onun fanıyım bundan sonra' diyor.

Neyse program başladı ve ilk şarkı gerçekten çok anlamlıydı. Hatta youtubedan İngilizce altyazılısını buldum. (Mozhdah)


Bu ablanın şarkısı da baya enerjikti. (Mariyam Unoosha)

Ve benim favorim (Dimash Kudaibergenov) Sesi inanılmaz! Ne dediğini anlamasam bile şarkısı daha doğrusu sesi beni duygulandırdı. Zaten Asyayı kapsayan bir ses yarışmasında birinci de olmuş. Operacı gibi mübarek. Çok yüksek notalara çıkıyor.
Kazak birde. Bir süre önce Kazak şarkıcılardan birine takılmış baya bir araştırma yapmıştım. Güzel dil.
Göz koydum buna yanaşanı ısırırım bildireyim.

Kazakistanın destekleyeni de çoktu. Bunu arada çektim. Çok şirin değiller mi >_< bir aşşağı bir yukarı merdivenleri çıkıp iniyorlardı.


Dikkatimi çekmeyi başaran diğer bir şarkıcı da Vietnamlı arkadaştı. (Dinh Manh Ninh) Başta geldiğinde bile alkışlamadım. Çok ümidim yoktu bu JYP kılıklı konusunda. Ama adam bir başladı şarkıya maşşaAllah. Birde güzel dans ediyor ki sormayın.

Ve sonunda Scandal çıktı! Şirin kızlar. Fotoğraflarını çekmeyi pek becerememişim.
Giriş yaptıklarında ayağa kalıp bağırmıştım. boğazım ağrıdı. Heyecan yaptım. Birde giderken el salladılar >_< Yani Abu ya kadar isimlerini dahi duymamıştım ama bundan sonra bir araştıracağım





Son olarak sevgili 'Sinyor Seyfi' çiçeklerden bahsetmeye başladı.. 'Çiçek ? Çiçek çocuklar ? Kore ?' gibi düşünceler yankılanmaya başladı kafamın içinde. Fotoğraf çekmek için hazırlandım ve 'Kore' dedi 'Sinyor'!

Sonrası mı ? Bende bulanık.
Sözde baştan sona çekecektim bizimkileri ama anında koltuğa bıraktım kamerayı. Tek hatırladığım Scanadala tezahurat yaparken kısılmış sesimle Cinderella yı bağırarak söylemeye çalışmamdı.. 
Bizimkilerin fotoğrafını dahi çekemedim ama zaten tv de yayınlanacak diye önemsemedim. Ama tek kelime Türkçe bir şey söylememeleri beni üzdü.

Bizimkiler gidince bende çıktım salondan hemen. Hediyeyi ulaştıracak birini aramaya. Çok sevimli bir abi hediyeyi değil, direk beni oraya götürebileceğini söylediğinde nasıl sevinmiştim anlatamam! Ama başka biri almadı içeri.. Boşver beni hediyeyi de almadı. (Gıcık)

Bende çıktım salondan.. Meğer bizimkiler sonra tekrar sahneye çıkmış!!! Ah onu da kaçırdım T^T
Şöyle bir dönüp baktım.




Sonuçta o gece CNBLUE Koreye geri döndü ve benim hediye hala çantada..
Tek istediğim duygularımı aktardığım o mektubu ulaştırmaktı aslında..

Neyse bizimkiler o gece döndü ama Scandal 29unda buradaymış. Cumhuriyet bayramından bahsetmiş ve havaifişek olur mu diye sormuş.

 Ama an itibari ile onlar da ülkeleri ne döndü ve bir güzel şeyin daha sonuna geldik.
Yakın zamanda daha güzel etkinliklerin gerçekleşmesi dileği ile bir yazının da sonuna geldik.

31 Ekim 2015 Cumartesi

ABU, CNBLUE, SCANDAL Ve Diğerleri (Bölüm 1)

Geçen sene bahsetmiştim Asiavision'dan size. Tabi o zamanlar yarışma sanıyordum -_-) Meğer değilmiş. Neyse efendim. Bu senekinin İstanbulda olacağını tee o zamandan biliyordum ve gitmek istiyordum zaten. Ama kim derdi ki CNBLUE gelecek diye !

Bunu duyduğumdaki tepkim görülmeye değerdi. Bir oraya bir buraya zıpladım, bir iki kişiyi aradım, yüksek sesle heyecanımı belirttim.. hatta bir ara koltukların üstüne bile çıktım.

Bu heyecan kısa süre sonra kursağımda kaldı tabi!

Ben yeteri kadar param var mı diye düşünürken, meğer bilet satışı olmuyormuş. Davetiye ile gidilmeli imiş. Davetiye de bulmak imkansıza yakın.

Animelerden fırlamış gibi geziyorum tabi

Derken derken.. Japan-Fans ın davetiye dağıttığını öğrendim NHK ile birlikte..
Zamanında sırf radyosu için bile girdiğim bir site olmasına rağmen, bir film bulacağım umudu ile bir kaç ay önce üye oluştum anca ve bir yorum dahi yapmamıştım forumda. Çözememiştim nedense forumu bir türlü.
Ama konu CN ken forumu iki günde çözdüm :D
Neyse bende başvurdum bu forumdan. Umudum her geçen gün azalıyordu çünkü öncelik Scandal gurubu fanlarınındı ve benimde japon müziğinde sevdiklerim yalnızca erkek gurupları.. Hani bir Kat-tun olsa bir One Ok Rock yada Hey! Say! Jump! tamam ama kız gurubu bir AKB48 biliyorum.. yada 49 mudu ? neyse o da sadece bir iki şarkısını dinlediğim bir gurup. Şarkı isimleri dahi yok aklımda. (Tamam gelmeyin üstüme işte)

Neyse efendim forum içinde bir yanlış anlamayı, boicelar olarak TRT ye ulaşma amacı ile yapılan tag de dile getirip gereğinden ağır konuşmuşum (hakaret yok) ve nasıl olduysa sitenin yöneticisi de görmüş bunu. (Daha sonra yaptığım hatanın farkına vardığımda sildim sanıyordum oysaki)
Ee si bir güzel laf yedim ve olan şansımı yitirmem yetmezmiş gibi yeni yeni çözdüğüm foruma giremeyeceğim diye üzüldüm. Kurdum kafada kurdum.
Neyse Allahtan özür dileyince kapandı konu.Yine de kazanma şansımın içine ettiğimi düşünüyordum.

Derken bir gün dizi arasında orada konuştuğum birinden yanıt gelmiş mi diye bakarken, birde ne göreyim yöneticiden mesaj.. Endişe ile açtım bir baktım ki.. Davetiye kazanmışım!!
Gecenin bir yarısı fırladım odadan heyecanla!

Bizimkiler de sevindi benimle birlikte.

Derken derken 26 ekim oldu. Bizimkiler için hazırladığım hediyeye gece yarısı yetiştirdim ve mektubu tamamladığımda bir internete bakayım dedim.
Bizimkiler havaalanına gitmiş olmasın tam da o anda! Birde tweet tam bilgisayarı açtığımda!
Gaza getirdi Türk fanları ve ertesi gün havaalanı tıklım tıklımdı!


Beklerken güvenlik görevlilerini canından bezdirenler oldu. Çok üzüldüm o güvenlik görevlileri için. Hayır birde utanmadan nasıl cevaplar veriyorlardı.
Neyse.

Bizimkiler çıksın diye saatlerce bekledik. Uçağın iniş saatine daha çok olduğunu bilsem de gelen her çığlıkta 'Acaba erken mi indi?' diye düşünmeden edemiyordum ve tam 3 kez boşa heyecanlandım.

Uçak gecikmeli indi. İndikten sonra da yaklaşık yarım saat kadar geçmesine rağmen bizimkiler görünmedi.
Fanların sabrı biraz taştı tabi. Tezahurata başladılar. Yapanları kınamıyorum ama arkadaki insanlar alay etti ve gelen yabancılar korktu.



Bizimkiler geldiğinde de ortalık karıştı tabi. Tek kare resim çekemedim.
Bir süre uzaktan takip ettim hava alanı içindeki kalabalığı ama çekmeye çalıştığım videoda yalnızca fanların kolları görünüyordu.
Sonunda bizimkiler havaalanı çıkışına geldi ve diğer fanlar takibe devam etseler de ben ümidi kesip geri döndüm.

Kamerayı kapatıp arkama dönmemle birde ne göreyim! Jung Shin! Hemen yanına baktım Yong Hwa!
Meğer gidenler yalnızca Jong ve Min miş! 
Tam dibimde bunları görünce birden ne yapacağımı bilemedim ve bastım çığlığı! 
Hanımefendiliğimi bozmadım ama. Elimle azımı kapattım o sırada. Ve bizimkiler yanımdan geçti gitti bir kalabalıkla. 

Elim ayağım titriyordu. Hediyemi de verememiştim. Ama mutluydum.

Önceki gece heyecandan uyuyamamış olmama rağmen. (Hiç uyumadım) 
Kahvaltıda bir dilim kızarmış ekmek dışında midem boş olmasına rağmen ayakta kalmayı başardım. Hoş eve gelince devrilip uyudum ama deydi :D

Havaalanında olanlar iki farklı bakış açısı ile ele alınıyor; Biri 'rezil olduk!' diğeri 'çok fanı olduğunu gördüler bu iyi bir şey'

Bana soracak olursanız evet çok fanı olduğunu herkes gördü ve bu olası bir konser için iyi olmuş olabilir bir ihtimal ile. Ama yine de çocukların üstüne atlama gibi durumlar olmasaydı çok daha iyi olacaktı. Yani oradayken fark etmedim ama sonrasında izlediğim videoda bizimkilerin üstüne atlamaya çalışan iki kızı nasıl durdurduklarını gördüm. Rezalet!
Çığlık atmak yada arabaya kadar peşinden gitmek gayet normal. Ama üstüne atlamak, duvara sıkıştırmak ve çocukları taciz etmek bize yakışmadı. Dünyanın başka yerlerinde de böyle olabilir. Ama yine de bize yakışmadı.

25 Ağustos 2015 Salı

Anime-Manga Terimleri; Otaku

Belki bir çoğunuz Otaku'nun ne olduğunu biliyordur. Ama ben bilmeyenler ve yanlış bilenler için biraz daha ayrıntılı anlatayım, ve Şu Weeaboo terimi hakkındaki düşüncelerimi belirteyim dedim. Ayrıca asıl sorumuz; 'Ben otaku muyum ?'

Otaku, Türkçeye çevirildiğinde inek oluyor.. Hayvan olan inek değil elbet. İngilizcesi Geek olan inek. Hayatta pek başarısı olmayan, okuldan/işten eve, evden okula/işe giden, hayatı Anime, Manga bilgisayar oyunları ile geçen insanlara söyleniyor.

Japon ineği yani.

Gurur duyulacak bir şey midir ? Tartışılır.. Şahsen ben olduğum her şeyle iyisiyle kötüsüyle gurur duyan biri olduğumdan, otaku olsam onunla da gurur duyardım.. Narsistlik başka oluyor.

Otaku orjinalde Japonca bir kelime olduğu için, ingilizce yada Türkçesinin yerine kullanıldığında, Japon yapımı şeylerle ilgilenen inek olarak kullanılıyor.

Genelde anime izler, manga okumaya bayılır, figür biriktirir, bilgisayar oyunları; özellikle otome oyunları oynar, anime yastığı vardır, cosplay sever falan.

Kısaca asyada gidip 'Ben otakuyum' diye gurur duyamazsın.


Weeaboo ise daha aşşağılayıcı bir terim. Otaku bile değil 'Otaku özentisi' dir. Ve google anime toluluklarında trolller gibi çok sık ortaya atılır bu laf. 
Baştaki W harfi white yani beyaz yani asyalı olmayan japon özentisi anlamına gelir ki kendi içinde bile ırkçıdır.
Gerçekte otaku özentileri olmasına rağmen, bu kelime olur olmadık kullanmaları beni delirtiyor. 
Zaten bu tipler genelde animeye de çizgi film diyorlar.. Hoş onlar pilava da pirince de rice diyen kelime hazinesi fakir olan insanlar.. Neyse.. Benim de ırkçılığım tuttu.


Gelelim beni en çok ilgilendiren soruya.. Ben otaku muyum ? 
Azeri civciv 'seni otaku sanıyordum' deyince biraz alındım açıkçası.

Tamam belki anime izlemeyi seviyor olabilirim. Çizimlere laf atıyor da olabilirim. Manga satın aldığım da doğrudur (One piece ve Bleach) 
Geçen sene Bleach li bir uçlu kaleme 15 lira verdiğim ve düştüğünde de tabletim düşmüş gibi paniklediğimi de itiraf ediyorum.
Telefon kabım One piece li olabilir, yada Death Note lu t-shirt giyip dışarı çıkıyor olabilirim. Bir yerlerden tesadüfen sakura figürü bulmam tamamen şanstı.
Vocaloid dinlememin hiç bir alakası yok bu konuyla!! Yada circle lens aramamın! Otome oyunlarını da sırf meraktan indirdim!!

Ah kapatın konuyu ben otaku değilim. Bunu bilin yeter..

31 Temmuz 2015 Cuma

Uzaylılar Var mı?


Uzun zamanın, hatta yılların ardından.. (Ki abartmıyorum ciddi ciddi yıllar) uzaylılar hakkındaki düşüncelerimi, inandığım, ürettiğim; öneri, hipotez ve teorileri anlatmaya başlayabildim sonunda.

Blogumu ilk açma nedenim aslında bu tarz düşüncelerimi yazmaktı, sonra ne oldu da kontrolü yitirdim bilmiyorum.

'Uzaylı' diye tabir ettiğimiz, gerçekliği bilimsel olarak herkes tarafından kabullenilmemiş, tek taraflı bir aşk misali ile aldığımız her sinyali; bir göz kırpması, açıklanamayan olayları; bir flört olarak algıladığımız, dünya dışı yaratıkların var olma olasılığına şahsi olarak inanıyorum. 

Yani kesin varlar diyemem ama olma olasılıkları yüksek ve bir gün 'Merhaba dk' diye karşıma çıkarlarsa buna şaşırmam.

Hatta ister dini (islam) inancı sağlam olsun, ister bilim delisi bir ateist, biraz düşündükten sonra her insan bu sonuca varabilir bence.
Neden böyle düşünüyorum ?


Dini açıdan bakacak olursak; (İslam diye belirttim çünkü diğer dinlerin inançlarını sadece yüzeysel olarak bildiğim için onlardan örnek veremeyeceğim. Herhangi bir ötekileştirme amacım yok.) 

Bir sürü inanın bildiği bir söz ile başlayalım '18.000 [Onsekizbin] alem'
İnancımıza göre 18.000 alem vardır ve bunların hepsinin dünyada olduğuna inanan birinin biraz fazla umutlu olduğunu düşünürüm. 
18.000 alem.. Neden bunlardan şöyle bin-iki bin tanesi dünya dışında yaşayan canlılar olmasın ?

Bunun dışında, Allah hiç bir şeyi boşuna yaratmamıştır. Sonsuz evrenin, başka gök adalarının ve sayamayacağımız gezegenlerin de boşuna yaratılmadığı anlamına gelir bu. 
Yani ya dünya dışı canlılar var yada koskoca evren bizim oyun bahçemiz.

Ve gelelim 'İnsan dışı akıllı canlı' tabirinin varlığına. 
Cinler en basit örnektir. Göremeyiz ama bizimle olduklarına inanırız. Onların da dini inançları, Müslümanı, Hristiyanı vardır. (Ki bizden farklı islami kanunlara sahip olduklarını düşünüyorum. Sonuçta farklı bir dalgadalar)
İnancımıza göre (Ki bilim de bunu kabullenir) İnsan oğlu dünyaya çok sonra geldi.
Dünyada insanlardan önce cinlerin yaşadığına inanırız. 

Kısacası, insandan önce canlılar vardı bu evrende. Hemde aynı gezegende. Öyleyse başka canlıların olma olasılığı oldukça yüksektir. (Ki bizden sonra da olacak mı Allah bilir)


Bilimsel açıdan bakacak olursak; 
Dünyaya benzeyen çok sayıda gezegen keşfetmişken, sonsuz evrende başka canlı türlerinin oluşması oldukça olasıdır. Hatta aksi imkansıza yakındır.
Daha keşfedilmemiş o kadar yer varken, küçücük bir gök adasının küçücük bir güneş sisteminde, dünyamızda bir yaşam oluştuysa, ve başka hiç bir şerde oluşmadıysa.. 
Bu bizi gerçekten inanılmaz şanslı ve mucizevi varlıklar yapardı ki kendi sonunu elleri ile hazırlayan bir ırkın bu kadar şanslı olabileceğine inanmıyorum.


Bazı insanlar var; onlara bunu sorduğumda 'umrumda değil' diyen. Varlarsa ne hayrına, yoklarsa ne hayrınaymış.. 
Bu düşünce yapısı beni biraz rahatsız ediyor. Neden ?

Çünkü yaradılışımıza ters. İnsan oğlu ilk zamanlardan beri gerek dini, gerek bilimsel şeyleri merak sayesinde bulmuştur. 
Önce ayı sonra güneşi yaratıcı sanıpta, en sonunda daha büyük bir şeyin, 
Allahın varlığını fark edip kabullenen bir ırktan bahsediyorum,
Bu yazıyı yazmamı sağlayan interneti bulan bir ırktan..

Ben kendime yetiyorum onlardan banane dersek gelişemeyiz.
Zamanında güçlü olan, kendi kendine yeten, fazlasında gözü olmayan afrikalılarla, batıyı düşünün.
Batının elinde teknoloji vardı.. Ve bunu kötü kullanıp kendi kendine mutlu mesut yaşayan insanı köle yaptı.

Yani bir şeyleri bilmemiz, eğer varlarsa yarımıza olur. Yoklarsa da bırakın hobi olarak kalsın.
Kumar oynamaya değmez.

Şimdilik bu kadar. Bir sonrakinde çipler ve benzeri şeylerden bahsetmeyi düşünüyorum ^^

23 Temmuz 2015 Perşembe

50 CNBLUE Şarkısı (2)

50 CNBLUE şarkısı'nın devamı

51) Man İn Front Of Miror
52) Voice

53) Let Me Know

54) Now Or Never

55) Why
56) Still İn Love

57) Don't Say Goodbye
58) Cold Love


59) Love

60) İ'm A Loner
61) i'm Sorry
62) With Me

63) Yes / Kimo



64) Yong Hwa - Mileage

65)Yong Hwa - One Fine Day


66) Yong Hwa - Checkmate
67) Go Your Way


68) Min Hyuk - Star 


69) Never Too Late


70) One Of A Kind

71) İ Will Forget You

72) İntro [Thank U]

73) Arigato 


74) Sweet Holiyday

75) Black Flower

76) Eclipse


77) I Don't Know Why


78) Love İn The Rain


79) Thank You

80) Ilusion

81) Coward

82) İn My Head

83) Mr. KIA Know İt All

84) Rain Of Blessing


85) Dream Boy


86) Run (Şarkının başı nedense bana Barış Manço'yu hatırlatıyor)

87) Jong Hyun - My Love


88) My Miracle

89) Ring (Bu da bir şarkıyı hatırlatıyor başlangıçtaki melodisiyle ama.. Bulan varsa söylesin lütfen)

90) With Your Eyes

91) Monday

92) Jong Hyun & Juniel - Love Falls

93) Diamond Girl

94) Love İs..


95) Would You Come To Me


96) Control


97) Lonely Night

98) Paradise

99) Jong Hyun - How Awesome

100) Stay Sober


11 Temmuz 2015 Cumartesi

Yaşlı, Genç Herkesin Dilinde, 'Subniminal Mesaj'

     Daha önce, bu (veya benzeri) konulara İlluminati Nedir? ve  Subniminal Mesaj Nedir? adlı yazılarımda ve hatta kısa süreli yayından kaldırdığım CNBLUE İlluminatiye Dahil mi? yazımda değinmiştim.

     Geçen gün de, kapısını kapatmaya üşendiğim odamda kitap okurken, salondan gelen ve hangi kanalın hangi programında konuşulduğundan emin olamadığım, bilinç altı mesajları konulu sohbeti duyunca, beyin yine kontrolü yitirdi ve bu konular hakkında düşünmeye ve dolayısıyla yazmaya başladım.

   'Yaşadığımız zaman ve ülkede, genç yaşlı bir sürü insanın, hiç olmaz sa kulak aşinası olduğu bu konu, madem elinden her şey gelen bir örgütün gizli silahı, peki onu zaman neden bu kadar çok konuşuluyor ?' diye düşünüyorum ister istemez.

   Böyle düşünürken aklıma çok küçükken izlediğim bir çizgi dizi geldi. Dizinin ne adını, ne karakterlerini ne de kaç yaşında izlediğimi hatırlıyorum. Hatırladıklarım, Trt1 de yayınlandığı, Disney yapımı bir dizi olması ve bir bölümü..

   Orta okullu (yada liseli ?) çocukların öğlen tenefüsünü anlatan dizinin, hatırladığım bölümünde, karakterlerden biri öğretmenine yanlışlıkla 'anne' deyip rezil oluyor ve arkadaşı diğerlerine de aynı hatayı yaptırabileceğinden, ses kaydı ile beyinlerinin yıkanabileceğinden bahsediyordu. Böylelikle arkadaşı eskisi kadar rezil sayılmayacaktı. Ve böylece tüm okula ses kaydını yayınlayıp öğretmenlerden birinin, o kayıt yüzünden diğerine 'anne' yada 'baba' demesiyle (tam hatırlamıyorum erkek mi kadına dedi kadın mı adama) bölüm bitiyordu.

   Şimdi, neredeyse her bölümünü izlememe rağmen o bölüm dışında bir bölümü, hayal meyal dahi hatırlamayıp ta o bölümün o sahnesinin otoparkta geçtiğini hatırlamamı bir kenara koyalım.
'Şeytani kanal' damgası yemiş bir kanalın, nasıl olur da çocuklara 'gizli silahlarından' bahsettiğini düşünelim.

   Sadece o çizgi dizi de değil, subniminal vb. şeylerle suçlanan yapımların bir çoğunda var bu 'bilgilendirmeler'.


   'İnanmak!' İstenen şey bu.
En basitinden, sigarayı bıraktıracağını idda eden cihaz, ilaç ve ot karışımlarını düşünün. Hep en başında istek ve inanmanın gerekleri olduğunu söylerler.
Dua ederken bile inanç olmalı. İnançsız ibadet bir işe yaramaz.

   Ben inanmanın gücüne inananlardanım. Yani bazı şeyler sırf inandığın için vardır.
Örneğin korku. Sana aittir. Kişiseldir bazıları. Korku öğrenilir. Biz üretiriz korkuyu. Var olan şeylerden değil, olasılıklardan korkarız.
Ve sonunda, gece karanlıkta karşımıza çıkabilecek bir hayalet gibi, aslında var olmayan bir şey, hayatımızı büyük ölçüde etkiler.

 
   Korku ve inanç. Bu örgüt veya Amerikalılar veya İsail veya bireysel kötü kuruluşlar, hangisi ise artık.. birini yönetmek için gereken en iyi iki yolu biliyorlar ve bunu sonuna kadar kullanıyorlar.

   Kısacası korkmayın. İki üçgen gördük diye bilinçsiz robotlara dünüşseydik, en tehlikeli şey, matematik kitapları olurdu.

23 Haziran 2015 Salı

Suriyeli Çocuklar..

Hep diziler, asya ve kendi hakkımda mı yazacağım.. bu sefer de beni çok rahatsız eden bir konu hakkında yazmak istiyorum.. IRKÇILIK!!

Malumunuz komşu ülkedeki savaş nedeniyle bir süre önce sınırlar açıldı ve savaştan kaçan insanları ülkemize aldık.
Ama daha ilk zamanlardan beri bunun hakkında çok fazla sorun oldu.

Haberlerde 'Suriyeliler suları zehirliyor' diye mahalleyi ayağa kaldıran insanları gördüm..

Emlakçılar onlardan şikayetçi, işçiler onlardan şikayetçi..

Ben ? Bende bayılmıyorum birden türkçe bilmeyen insanların sayılarındaki bu artışa.. Ama hiç değilse ben ırkçı değilim.

İnsanlar televizyonda 'Suriyeliler üçte bir maaşla çalışıyor diye bize iş kalmadı' diye yakınıyor... Kaçı düşünüyor ülkesinden ayrıldıktan sonra kendi ve ailesnin karnını doyurabilme umudu ile aynı işi yapıp ta hakettiğinden az paraya razı olan o 'insanları'

Daha bir iki gün öncesinde gördüm.. Bir kaç kocakarı suriyeli çocuklara sövüyordu. Neymiş kimden doğdukları kimin çocukları oldukları belli değilmiş. Arada küfürler de vardı. İstanbulun görüntüsünü bozuyorlarmış.

Peki kaçı biliyor başka ülkere sığınmaya çalışıp ta 100/200 dolara satılan genç kızları ? Düşünemiyorum.. Bir iki yılda bir değiştirdiğim elimdeki cep telefonunun fiyatına 10/20 kız.. tüm hayatları boyunca sex kölesi oluyor...

Oysa seçimlerden önce bazı liderler vaad olarak onları geri yollamaktan bahsediyordu...

Size söylemek istediğim tek bir şey var.. EMPATİ

Ben türklüğümle gurur duyan bir insanım.. Öyle orta doğuya kıl olup ta avrupa özentisi olanlardan değilim. Asyaya sempati duyduğum doğru ki bunun sebebi de bize benzemeleri.. Batının aksine..

Ama ben her şeyden önce bir insanım. Ve sırf milleti yüzünden kimseye 'keşke buraya gelmeseler de savaşın ortasında kalsalar' demem.

Az önce de dediğim gibi.. Bende bayılmıyorum.. Ama unutmayın onlar da bayılmıyor. İkinci sınıf muamele görmeyi kim ister ki ?

Neden birden ilham geldi de yazdın, bunca zamana kadar niye yazmadın diyenler olursa da.. Az önce bu kısa filmi izledim.. belki farklı zamanda, farklı bir şey için çekilmiş.. Ama sonuç aynı..

O fotoğrafçı kadın gibi mi olmak istiyorsunuz ? 'İstanbulun görüntüsünü bozan' çocukların savaşta ölmesine göz mü yummak istiyorsunuz ??

21 Mayıs 2015 Perşembe

N.Flying (엔플라잉) - Awesome (기가 막혀) Çeviri/Lyrics



Bass, Drum, rideum wie MIC
Guitar, player this is N.Flying
Out of control jojong bulga
Hold up hold up you know who we are

This is N.Flying sensations
Ok. Come on 

giga maghyeo nareul bureuneun bbalgan ibsul
orarararara orarararara
giga maghyeo maleul geol su eobsneun dodohan maltu
orarararara orarararara
giga maghyeo

dabdab dabdabhae oh dabdabhae oh dabdab dabdabhae oh giga maghyeo

neon romaentighago ddaeron seurilreogati ginjangsikyeo 
nalawassne kyupideu arrow nan majabeoryeo geudaero 
dabdabhae neon dodaeche wae wae irae nan mugiryeoghaejigo 
Yeah baby I’m doing it right

Oh ma god be ma ma babe
Oh ma be ma ma babe 
muleume dabhae
Will you be my darling? 
bbajyeodeuleo jeomjeom deo neon uh

giga maghyeo nareul bureuneun bbalgan ibsul
orarararara orarararara
giga maghyeo maleul geol su eobsneun dodohan maltu
orarararara orarararara
giga maghyeo

Pretty sexy cutie han ni beautiful lips bbalgan tyulrib
ggumimeobsi ggumin butina ni silruese holrin
namjadeuleun handuli anya mulron da geunecheoreom dagawassda ddeonaga neol honja dune
neon jichyeo issgessji geureon sarange heona nan dalra
neol hangsang ggeuleoango gyeote dulrae nae pume

Oh ma god be ma ma babe
Oh ma be ma ma babe 
muleume dabhae
Will you be my darling? 
bbajyeodeuleo jeomjeom deo neon uh

giga maghyeo nareul burineun nopeun kosdae 
orarararara orarararara
giga maghyeo nuneul ddel su eobsneun sinbihan tattoo
orarararara orarararara
giga maghyeo

yori bwado (giga maghyeo) jeori bwado
BB an balrado neon jeongmal pretty
danchu hana an pulreodo neon sexy
nalgaebbyeo wi saegyeojin munsine micheo dol geos gata 
giga maghyeo

dabdabhae neon dodaeche wae waeirae nan mugiryeoghaejigo 
Yeah baby I’m doing it right

giga maghyeo nareul burineun nopeun kosdae 
orarararara orarararara
giga maghyeo nuneul ddel su eobsneun sinbihan tattoo
orarararara orarararara
giga maghyeo

dabdab dabdabhae oh dabdabhae oh dabdab dabdabhae oh giga maghyeo
dabdab dabdabhae oh dabdabhae oh dabdab dabdabhae oh giga maghyeo

(Korece okunuş kaynak: Jpopasia)

Bas, davul, mikrofon ritimde
Gitar, player, bu N.flying
Kontrolden çıkmış, kontrol edilemeyen
Dayan, dayan, kim olduğumuzu biliyorsun

Yo yo bu N.flying hisleri, o.k hadi

İnanamıyorum, beni çağıran kırmızı dudakların
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, kelimelerin çok şık. Seninle konuşamıyorum bile
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, 

bu sinir bozucu, oh sinir bozucu, sinir bozucu oh, inanamıyorum

Sen romantik ve bazen de gerilim gibi sinir bozucusun 
*Cupid'in oku geldi ve beni vurdu
Sinir bozucu, neden bu kadar güçsüzleşiyorum ?
Yeah bebeyim, ben doğru yapıyorum

Aman tanrım, benim bebeğim ol, oh, benim, benim, benim bebeğim ol
Sorumu yanıtla. Benim sevgilim olacak mısın ?
Sana daha, daha fazla aşık oluyorum

İnanamıyorum, beni çağıran kırmızı dudakların
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, kelimelerin çok şık. Seninle konuşamıyorum bile
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, 

Şirin, seksi, sevimli, güzel dudakların aynı kırmızı laleler gibi
Doğal görüntün, değerli görünmeni sağlıyor
Sadece silüetinle büyülenmiş bir adam değil
Ama hepsi salıncak gibi geldi ve geçti, seni yalnız bıraktı
Büyük ihtimal bu tarz aştan yoruldun ama ben farklıyım.
Her zaman seni koruyacağım ve yanımda tutacağım

Aman tanrım, benim bebeğim ol, oh, benim, benim, benim bebeğim ol
Sorumu yanıtla. Benim sevgilim olacak mısın ?
Sana daha, daha fazla aşık oluyorum

İnanamıyorum, beni çağıran keskin burnun
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, gözlerimi senin gizemli dövmenden alamıyorum
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum

Buraya bakıyorum (inanamıyorum) Şuraya bakıyorum
BB kullanmasan bile sevimlisin
Hiç bir butonu geri almasan da seksisin (Çeviride böyle yazıyordu ne olduğunu anladıysam ne olayım)
Omuzundaki dövme beni deli ediyor. İnanamıyorum

Sinir bozucu, neden bu kadar güçsüzleşiyorum ?
Yeah bebeyim, ben doğru yapıyorum

İnanamıyorum, beni çağıran keskin burnun
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum, gözlerini senin gizemli dövmenden alamıyorum
oh lala lala la oh lala lala la
İnanamıyorum

bu sinir bozucu, oh sinir bozucu, sinir bozucu oh, inanamıyorum
bu sinir bozucu, oh sinir bozucu, sinir bozucu oh, inanamıyorum

*Cupid: Aşk tanrısı

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Koreli Netizenlerin Nesli Tükensin Artık!

Sabahın altısında büyük bir öfke ile yazıyorum bu yazıyı.. 
Öylesine vakit geçirmek için okuduğum kpop haberleri, yani kısaca netizenler yüzünden kızgınım başlıktan da anlayacağız gibi.

Öncelikle; Netizen nedir ? 
Kore'nin artığı! 

Şaka bir yana netizen, İngilizce internet ve citizen (vatandaş) kelimelerinden türetilmiş, yani internet vatandaşıdır. Kısaca boş insan.

Korenin arama motoru Naver a yorum yapan koreli netizenler ise bu hayatta sadece isminin geçmesiyle beni sinirlendirmeyi başarabilen bir tür.

Kore ile ilgili haberleri, özellikle magazin haberlerini takip ediyorsanız, yaptıkları olumsuz yorumları görmüşsünüzdür. 
Pusuya yatmış nefret kusmak için bekleyen yaratıklar bunlar ve bir ünlünün hayatını klavye başından karartabilirler. (Ki eminim normal hayatta saygı duyulmayan, beş para etmeyen insanlar bunlar [Şimdi genelliyorum ama siz tam olarak okların yöneldiği tipleri biliyorsunuzdur.])


Neyse asıl şu anki sebebe gelirsek.. Belki biliorsunuzdur BTS ilk defa Busic Bank te birinci oldu. Tebrik ederim ve haberlerini duyunca seviniyordum.

Ön elemelerde Bizim Maknae Jung Shin in sunumu ile BTS, EXİD adlı kız gurubuyla yarıştı ve kazandı. V'nin sevinci inanılmazdı. Hatta gurup üyeleri RUJ bile sürdüler. Evet ruj dedim.


Ufak bir dikkat 39. saniyeye. V dudak haraketleri ile bir şarkı söylüyor içinden bağıra bağıra. Çünkü mutlu.
Bazıları nasıl başardıysa dudak hareketlerinden hangi şarkıyı söylediğini anlamış. Kendi şarkıları değil, BigBang in Loser (Kaybeden) şarkısını söylüyormuş.

Belirtmek isterim ki BTS üyeleri VIP dir. Ama buna rağmen tutup 'Bigbang ile alay ediyor.' demişler.

Birde kazanma videolarına bakın.. V nin yüzü gülmüyor, diğer üyeler bile kazanmış gibi değil. Nerede rujlu kutlama nerede birincilik konuşması...


Ağlamış ya birde T-T


Bazı yorumların ingilizce çevirisini buldum size gözüme takılan bir iki tanesini yazayım.

[+166, -34] Cidden aşırıya kaçıyor... Big Bang fanları fena kızacakㅋㅋㅋㅋ Onların (Bigbang'in) fanı bile değilim ve  onlarla alay ediyormuş gibi görünüyor.

[+42, -4] Bigbang fanı olsaydım, bunun yüzünden öfkeden kudururdum

[+40, -1] Bu onlara karşı olan saygımı yitirmeme neden oluyor ㅠㅠㅠ

 [+30, -0] Bütün gördüğüm, onun BigBang ile alay etmesi.

[+21, -0] Beni rahatsız hissettiriyor ve ben VIP bile değilim. VIP lerin nasıl hissettiğini hayal edemeiyorum. (Kecibeye bak kecibeye.. Ben bir v.i.p olarak çok rahat hissediyorum hatta gurur verici, mutluyken BB şarkısı söylemesi)

 [+93, -1] Ben gurubun fanı değilim ve  V'nin kişiliği nasıldır umurumda değil ama yalnızca kanıtlarla, VIP'ler tamamen haklı. Demek istediğim, şarkının adı 'Loser' (Kaybeden), Bu sebep Onlarla dalga geçtiğini düşünmek için yeterli (Bak bak süper zekaya.. Kanıtmış, sebepmiş..  Hay sebebine senin..)

Allah size akıl fikir versin diyeceğim olmayacak dua.. Mantıklı bir insan, kazanan gurup 'Kaybeden' adlı bir şarkı söylediğinde, şarkı sahibi gurupla  mı alay ediyor der yoksa kaybeden gurupla mı alay ediyor der ?
Ya geçtim onu, o uzaylı bu kadar kötü niyetli düşünecek bir tip değil ki. Düşünmez değil düşünemez o.

Bilen bilir, az önce de söyledim; "BTS VIP dir!" Bu video bile yeterli bunu anlamak için. BigBang şarkıları ağızlarından düşmüyor çocukların.

Şöyle bir resim bile vardı
Eğer meyilin (sevdiğin ünlü) ile evlenemiyorsan, Fanboy ile evlen.


V, BTS in twitter hasabından yazmış;
"Bu şarkıları, her gün yatmadan önce dinliyorum. Her gün söylüyorum çünkü gerçekten güzel. Bu yüzden alışkanlık olmuş olmalı ve ödülü kazandığımızda, çok mutluydum ve istemsizce çıktı aigoo.. Sizi seviyorum[Big Bang], Çok havalısınız!" 

Şu an V için duygulanamıyorsam, tek nedeni o üstte çevirisini yaptığım yorumları yazanları bulup, yüzlerinde küçük küçük çizikler açıp ta üzerlerine çamaşır suyu dökemediğimden öfkeli olduğumdur.

30 Nisan 2015 Perşembe

BigBang is Back!!!

Uzun.. çok uzun bir aranın ardından sonunda bizim krallar geri döndü! Hemde iki kliple!
 İtiraf edeyim klipleri izlemem rağmen inandırıcı gelmiyor..
Kpop dünyası için inanılmaz bir haber. Yani burada espirilere konu olan bir olaydan bahsediyoruz.
Bu sefer YG sözünde durdu.. Neyse

Come back iyi güzel ama klipler azıcık sinirimi bozmadı değil.. Yani ne işi var o cıbıldak kızların bizimkilerin yanında.. Ben bile bakamadım.. Ya biri T.O.P'nin düğmesini açtı ya la T^T


Yeni tarzları her zamanki gibi alışılmışın dışında. Zaten konser videolarında görmüşsünüzdür. 
Seung Hyun açık kabloya basmış gibi. (Ama hala karizmatik nasıl başarıyorsa..), GD favorilerine idam ipi yapmış, Samimi Dae miz utancından gözlerini kapamış saçlarıyla.. Güneşimiz açmış belini betona yatıyor.. Canım taş çeker hasta olursun.. Zaten sakatlanmıştı da T^T
Ve Seungri.. Nasıl oluyorsa panda ilginç bir şekilde normal ve karizmatik *-*)

Şarkının sözleri ayrı bir şirin.
(Önce orjinali izleyin ki katkınız olsun)


Melodi insanın kafasına takılıyor.. Yarın bütün gün 'loser, oetoli' diye dolaşacağımdan eminim.

Bu Loser iyi hoş ta Bae Bae beni biraz yıktı..

Cinsellik fazla ön planda. Yani bizimkilere yakıştıramıyorum hala. Ben knock out taki gibi replikleri, kızlarla değil figürlerle ilgilenen üyeleri seviyorum.
Evet burada ekran başında o kliplerde oynayan tüm kızlara çok çok şeytani işkenceler düşündüm. Belki de kıskançlığım yüzünden böyleyimdir.. 


Sözlere gelirsek.. Çok kötü değil. Ama benim favorim Loser oldu.

Peki sizin düşünceleriniz/ favoriniz ne ? 

26 Nisan 2015 Pazar

Daha Fazla Anime Eşyası *-*



İlk defa görmüştüm ve şaşırmıştım doğal olarak. (Bu arada geçenlerde yine aynı yere gittim de hala orada duruyor)

Neyse ondan sonra dört tane daha One Piece telefon kabı gördüm. Birinin fotoğrafını çekemedim ve bir iki gün sonra satılmıştı.
Diğerleri de bunlar;



Daha sonra da Çok şeker bir ayna buldum. Satın almadım ama fotoğrafını çektim sizin için.
Evet bu bir ayna




Bleach, Death Note, Fullmetal Alchemist, One Piece vs. mangası da satılıyor. ( One Piecein 19 kitap var şu sıralar 20 gelmiş olmalı ama ben bulamadım daha)

Ve eminönünde gezerken bu çok şeker kulaklıkları gördüm.



Narutolu saati gördüğümde de baya şaşırmıştım. Kakashi görünen yerde dijital rakamlar çıkıyor yandaki tuşuna basınca.


Daha sonra bir gün, hiç kulaklık alma gibi bir niyetim olmadan gezerken bununla karşılaştım *-*) dayanamadım tabi.. Aldım hemen. Siz olsanız dayanabilir miydiniz ??



Ve bu gün de Taksimde bir t-shirt çüye girip bu güzel t-shirtleri aldım. Tanesi 25 tl.. ama kaliteli kumaşları var. Ayrıca müthiş değiller mi ??



Evet İstanbulda yaşamayan sevgili otakular ve anime severler, burada anime eşyaları bulmak artık çok kolay.. Her ne kadar çoğu (sanırım hepsi) shounnen olsa da..

Şehrimi seviyorum, animeyi seviyorum.. Büyük beden aldım t-shirleri ve gururla giyip gezeceğim *-*)