Translate

31 Temmuz 2015 Cuma

Uzaylılar Var mı?


Uzun zamanın, hatta yılların ardından.. (Ki abartmıyorum ciddi ciddi yıllar) uzaylılar hakkındaki düşüncelerimi, inandığım, ürettiğim; öneri, hipotez ve teorileri anlatmaya başlayabildim sonunda.

Blogumu ilk açma nedenim aslında bu tarz düşüncelerimi yazmaktı, sonra ne oldu da kontrolü yitirdim bilmiyorum.

'Uzaylı' diye tabir ettiğimiz, gerçekliği bilimsel olarak herkes tarafından kabullenilmemiş, tek taraflı bir aşk misali ile aldığımız her sinyali; bir göz kırpması, açıklanamayan olayları; bir flört olarak algıladığımız, dünya dışı yaratıkların var olma olasılığına şahsi olarak inanıyorum. 

Yani kesin varlar diyemem ama olma olasılıkları yüksek ve bir gün 'Merhaba dk' diye karşıma çıkarlarsa buna şaşırmam.

Hatta ister dini (islam) inancı sağlam olsun, ister bilim delisi bir ateist, biraz düşündükten sonra her insan bu sonuca varabilir bence.
Neden böyle düşünüyorum ?


Dini açıdan bakacak olursak; (İslam diye belirttim çünkü diğer dinlerin inançlarını sadece yüzeysel olarak bildiğim için onlardan örnek veremeyeceğim. Herhangi bir ötekileştirme amacım yok.) 

Bir sürü inanın bildiği bir söz ile başlayalım '18.000 [Onsekizbin] alem'
İnancımıza göre 18.000 alem vardır ve bunların hepsinin dünyada olduğuna inanan birinin biraz fazla umutlu olduğunu düşünürüm. 
18.000 alem.. Neden bunlardan şöyle bin-iki bin tanesi dünya dışında yaşayan canlılar olmasın ?

Bunun dışında, Allah hiç bir şeyi boşuna yaratmamıştır. Sonsuz evrenin, başka gök adalarının ve sayamayacağımız gezegenlerin de boşuna yaratılmadığı anlamına gelir bu. 
Yani ya dünya dışı canlılar var yada koskoca evren bizim oyun bahçemiz.

Ve gelelim 'İnsan dışı akıllı canlı' tabirinin varlığına. 
Cinler en basit örnektir. Göremeyiz ama bizimle olduklarına inanırız. Onların da dini inançları, Müslümanı, Hristiyanı vardır. (Ki bizden farklı islami kanunlara sahip olduklarını düşünüyorum. Sonuçta farklı bir dalgadalar)
İnancımıza göre (Ki bilim de bunu kabullenir) İnsan oğlu dünyaya çok sonra geldi.
Dünyada insanlardan önce cinlerin yaşadığına inanırız. 

Kısacası, insandan önce canlılar vardı bu evrende. Hemde aynı gezegende. Öyleyse başka canlıların olma olasılığı oldukça yüksektir. (Ki bizden sonra da olacak mı Allah bilir)


Bilimsel açıdan bakacak olursak; 
Dünyaya benzeyen çok sayıda gezegen keşfetmişken, sonsuz evrende başka canlı türlerinin oluşması oldukça olasıdır. Hatta aksi imkansıza yakındır.
Daha keşfedilmemiş o kadar yer varken, küçücük bir gök adasının küçücük bir güneş sisteminde, dünyamızda bir yaşam oluştuysa, ve başka hiç bir şerde oluşmadıysa.. 
Bu bizi gerçekten inanılmaz şanslı ve mucizevi varlıklar yapardı ki kendi sonunu elleri ile hazırlayan bir ırkın bu kadar şanslı olabileceğine inanmıyorum.


Bazı insanlar var; onlara bunu sorduğumda 'umrumda değil' diyen. Varlarsa ne hayrına, yoklarsa ne hayrınaymış.. 
Bu düşünce yapısı beni biraz rahatsız ediyor. Neden ?

Çünkü yaradılışımıza ters. İnsan oğlu ilk zamanlardan beri gerek dini, gerek bilimsel şeyleri merak sayesinde bulmuştur. 
Önce ayı sonra güneşi yaratıcı sanıpta, en sonunda daha büyük bir şeyin, 
Allahın varlığını fark edip kabullenen bir ırktan bahsediyorum,
Bu yazıyı yazmamı sağlayan interneti bulan bir ırktan..

Ben kendime yetiyorum onlardan banane dersek gelişemeyiz.
Zamanında güçlü olan, kendi kendine yeten, fazlasında gözü olmayan afrikalılarla, batıyı düşünün.
Batının elinde teknoloji vardı.. Ve bunu kötü kullanıp kendi kendine mutlu mesut yaşayan insanı köle yaptı.

Yani bir şeyleri bilmemiz, eğer varlarsa yarımıza olur. Yoklarsa da bırakın hobi olarak kalsın.
Kumar oynamaya değmez.

Şimdilik bu kadar. Bir sonrakinde çipler ve benzeri şeylerden bahsetmeyi düşünüyorum ^^

23 Temmuz 2015 Perşembe

50 CNBLUE Şarkısı (2)

50 CNBLUE şarkısı'nın devamı

51) Man İn Front Of Miror
52) Voice

53) Let Me Know

54) Now Or Never

55) Why
56) Still İn Love

57) Don't Say Goodbye
58) Cold Love


59) Love

60) İ'm A Loner
61) i'm Sorry
62) With Me

63) Yes / Kimo



64) Yong Hwa - Mileage

65)Yong Hwa - One Fine Day


66) Yong Hwa - Checkmate
67) Go Your Way


68) Min Hyuk - Star 


69) Never Too Late


70) One Of A Kind

71) İ Will Forget You

72) İntro [Thank U]

73) Arigato 


74) Sweet Holiyday

75) Black Flower

76) Eclipse


77) I Don't Know Why


78) Love İn The Rain


79) Thank You

80) Ilusion

81) Coward

82) İn My Head

83) Mr. KIA Know İt All

84) Rain Of Blessing


85) Dream Boy


86) Run (Şarkının başı nedense bana Barış Manço'yu hatırlatıyor)

87) Jong Hyun - My Love


88) My Miracle

89) Ring (Bu da bir şarkıyı hatırlatıyor başlangıçtaki melodisiyle ama.. Bulan varsa söylesin lütfen)

90) With Your Eyes

91) Monday

92) Jong Hyun & Juniel - Love Falls

93) Diamond Girl

94) Love İs..


95) Would You Come To Me


96) Control


97) Lonely Night

98) Paradise

99) Jong Hyun - How Awesome

100) Stay Sober


11 Temmuz 2015 Cumartesi

Yaşlı, Genç Herkesin Dilinde, 'Subniminal Mesaj'

     Daha önce, bu (veya benzeri) konulara İlluminati Nedir? ve  Subniminal Mesaj Nedir? adlı yazılarımda ve hatta kısa süreli yayından kaldırdığım CNBLUE İlluminatiye Dahil mi? yazımda değinmiştim.

     Geçen gün de, kapısını kapatmaya üşendiğim odamda kitap okurken, salondan gelen ve hangi kanalın hangi programında konuşulduğundan emin olamadığım, bilinç altı mesajları konulu sohbeti duyunca, beyin yine kontrolü yitirdi ve bu konular hakkında düşünmeye ve dolayısıyla yazmaya başladım.

   'Yaşadığımız zaman ve ülkede, genç yaşlı bir sürü insanın, hiç olmaz sa kulak aşinası olduğu bu konu, madem elinden her şey gelen bir örgütün gizli silahı, peki onu zaman neden bu kadar çok konuşuluyor ?' diye düşünüyorum ister istemez.

   Böyle düşünürken aklıma çok küçükken izlediğim bir çizgi dizi geldi. Dizinin ne adını, ne karakterlerini ne de kaç yaşında izlediğimi hatırlıyorum. Hatırladıklarım, Trt1 de yayınlandığı, Disney yapımı bir dizi olması ve bir bölümü..

   Orta okullu (yada liseli ?) çocukların öğlen tenefüsünü anlatan dizinin, hatırladığım bölümünde, karakterlerden biri öğretmenine yanlışlıkla 'anne' deyip rezil oluyor ve arkadaşı diğerlerine de aynı hatayı yaptırabileceğinden, ses kaydı ile beyinlerinin yıkanabileceğinden bahsediyordu. Böylelikle arkadaşı eskisi kadar rezil sayılmayacaktı. Ve böylece tüm okula ses kaydını yayınlayıp öğretmenlerden birinin, o kayıt yüzünden diğerine 'anne' yada 'baba' demesiyle (tam hatırlamıyorum erkek mi kadına dedi kadın mı adama) bölüm bitiyordu.

   Şimdi, neredeyse her bölümünü izlememe rağmen o bölüm dışında bir bölümü, hayal meyal dahi hatırlamayıp ta o bölümün o sahnesinin otoparkta geçtiğini hatırlamamı bir kenara koyalım.
'Şeytani kanal' damgası yemiş bir kanalın, nasıl olur da çocuklara 'gizli silahlarından' bahsettiğini düşünelim.

   Sadece o çizgi dizi de değil, subniminal vb. şeylerle suçlanan yapımların bir çoğunda var bu 'bilgilendirmeler'.


   'İnanmak!' İstenen şey bu.
En basitinden, sigarayı bıraktıracağını idda eden cihaz, ilaç ve ot karışımlarını düşünün. Hep en başında istek ve inanmanın gerekleri olduğunu söylerler.
Dua ederken bile inanç olmalı. İnançsız ibadet bir işe yaramaz.

   Ben inanmanın gücüne inananlardanım. Yani bazı şeyler sırf inandığın için vardır.
Örneğin korku. Sana aittir. Kişiseldir bazıları. Korku öğrenilir. Biz üretiriz korkuyu. Var olan şeylerden değil, olasılıklardan korkarız.
Ve sonunda, gece karanlıkta karşımıza çıkabilecek bir hayalet gibi, aslında var olmayan bir şey, hayatımızı büyük ölçüde etkiler.

 
   Korku ve inanç. Bu örgüt veya Amerikalılar veya İsail veya bireysel kötü kuruluşlar, hangisi ise artık.. birini yönetmek için gereken en iyi iki yolu biliyorlar ve bunu sonuna kadar kullanıyorlar.

   Kısacası korkmayın. İki üçgen gördük diye bilinçsiz robotlara dünüşseydik, en tehlikeli şey, matematik kitapları olurdu.