Translate

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Yaşlı, Genç Herkesin Dilinde, 'Subniminal Mesaj'

     Daha önce, bu (veya benzeri) konulara İlluminati Nedir? ve  Subniminal Mesaj Nedir? adlı yazılarımda ve hatta kısa süreli yayından kaldırdığım CNBLUE İlluminatiye Dahil mi? yazımda değinmiştim.

     Geçen gün de, kapısını kapatmaya üşendiğim odamda kitap okurken, salondan gelen ve hangi kanalın hangi programında konuşulduğundan emin olamadığım, bilinç altı mesajları konulu sohbeti duyunca, beyin yine kontrolü yitirdi ve bu konular hakkında düşünmeye ve dolayısıyla yazmaya başladım.

   'Yaşadığımız zaman ve ülkede, genç yaşlı bir sürü insanın, hiç olmaz sa kulak aşinası olduğu bu konu, madem elinden her şey gelen bir örgütün gizli silahı, peki onu zaman neden bu kadar çok konuşuluyor ?' diye düşünüyorum ister istemez.

   Böyle düşünürken aklıma çok küçükken izlediğim bir çizgi dizi geldi. Dizinin ne adını, ne karakterlerini ne de kaç yaşında izlediğimi hatırlıyorum. Hatırladıklarım, Trt1 de yayınlandığı, Disney yapımı bir dizi olması ve bir bölümü..

   Orta okullu (yada liseli ?) çocukların öğlen tenefüsünü anlatan dizinin, hatırladığım bölümünde, karakterlerden biri öğretmenine yanlışlıkla 'anne' deyip rezil oluyor ve arkadaşı diğerlerine de aynı hatayı yaptırabileceğinden, ses kaydı ile beyinlerinin yıkanabileceğinden bahsediyordu. Böylelikle arkadaşı eskisi kadar rezil sayılmayacaktı. Ve böylece tüm okula ses kaydını yayınlayıp öğretmenlerden birinin, o kayıt yüzünden diğerine 'anne' yada 'baba' demesiyle (tam hatırlamıyorum erkek mi kadına dedi kadın mı adama) bölüm bitiyordu.

   Şimdi, neredeyse her bölümünü izlememe rağmen o bölüm dışında bir bölümü, hayal meyal dahi hatırlamayıp ta o bölümün o sahnesinin otoparkta geçtiğini hatırlamamı bir kenara koyalım.
'Şeytani kanal' damgası yemiş bir kanalın, nasıl olur da çocuklara 'gizli silahlarından' bahsettiğini düşünelim.

   Sadece o çizgi dizi de değil, subniminal vb. şeylerle suçlanan yapımların bir çoğunda var bu 'bilgilendirmeler'.


   'İnanmak!' İstenen şey bu.
En basitinden, sigarayı bıraktıracağını idda eden cihaz, ilaç ve ot karışımlarını düşünün. Hep en başında istek ve inanmanın gerekleri olduğunu söylerler.
Dua ederken bile inanç olmalı. İnançsız ibadet bir işe yaramaz.

   Ben inanmanın gücüne inananlardanım. Yani bazı şeyler sırf inandığın için vardır.
Örneğin korku. Sana aittir. Kişiseldir bazıları. Korku öğrenilir. Biz üretiriz korkuyu. Var olan şeylerden değil, olasılıklardan korkarız.
Ve sonunda, gece karanlıkta karşımıza çıkabilecek bir hayalet gibi, aslında var olmayan bir şey, hayatımızı büyük ölçüde etkiler.

 
   Korku ve inanç. Bu örgüt veya Amerikalılar veya İsail veya bireysel kötü kuruluşlar, hangisi ise artık.. birini yönetmek için gereken en iyi iki yolu biliyorlar ve bunu sonuna kadar kullanıyorlar.

   Kısacası korkmayın. İki üçgen gördük diye bilinçsiz robotlara dünüşseydik, en tehlikeli şey, matematik kitapları olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder