2014 te bitti.
Bir yıl ne çabuk geçti diyorum.. Bir yıl içinde hayatımda değişen çok şey oldu. 2014 benim için önemli bir yıldı çünkü bu yılın yarısını çocuk yarısını reşit olarak geçirdim. Tabi sadece bu değil.
Eminim sizin hayatınızda da değişen çok şey olmuştur.
Ama bir gün de her şey değişecek değil. Aynı geçen sene gibi bu sene de evde bilgisayar başındayım. Ailemle mutluyum. Geceyi büyük ihtimal yine dizi izleyerek geçireceğim.
Nedense bir bana normal geliyor gibi hissediyorum.. Yani normal bir gün, normal bir çarşamba. Sonuçta noel baba gelip bana hediye verecek değil :P
Zaten hiç anlayamadım şu noel baba olayını.
Neden çocukları şişman, evlere giren, köle çalıştıran, hayvan haklarına saygısı olmayan, şişman bir adama inandırıyorlar. Ve onu sevdiriyorlar ?
Sonra niye amerikada ateist çok ? Olur tabi. Sen çocuğu Santa, paskayla tavşanı, diş perisi gibi şeylere inandır, sonra olmadıklarını söyle. Al sana çocukluk tranvası..
Hayır anlamıyorum çocuklar da bu kadar salak mı ki inanıyor ? Yavrucum neden dünyanın bir ucunda beleşe hediye dağıtan yaşlı bir adam olsun ? Dünya böyle bir yer değil ne yazık ki. Hep çıkar ilişkişi.
Neyse işte.Eğlenenlere, ağaç kesenlere iyi eğlenceler. Ben elma kemiriyor olacağım siz hindi yerken.
Son olarak yeni yıldan dileğim ise... Yok. Yeni yıldan ne dileyeyim ki ben ? Ayağını denk alsın bana yeter. Zaten bu gün yıl sonu. Ben 2014 ün bitişi için yas tutacağım bu gece. Yazık bu seneye de.. Gelirken hoş geldinler kutlamalar, sonra.. Yok yıl kötü geçti yeni yıldan iyi şeyler bekliyoruz.. Nankörlük yapmayın. Sizde ayağınızı denk alın. :D
Translate
31 Aralık 2014 Çarşamba
28 Aralık 2014 Pazar
Dream Tv de K-pop
Bir süredir bundan haberim vardı ama emin olmadan paylaşmayayım dedim. Dream tv Haftanın iki günü k-pop yayınlıyor.
Tv izlemeyi sevmem. İzlesem bile müzik kanallarına çok nadir denk gelirim. Ama Saolsun bir arkadaş görür görmez bana haber verdi. Bende size tabi ^^
Cumartesi günleri 18:15, Pazar günleri ise 17:00 da Dream tv yi açarsanız tv ekranında klipleri izleyebilirsiniz.
Yanlız dikkat edin Dream türk ü açmayın.
Canlı yayın
25 Aralık 2014 Perşembe
2015 Takvimleri
Yeni yıla az bir zaman kaldı. 2015 e girmeden kendi masa takviminizi yapın ^^
Geçenlerde bir sitede CN takvimi gördüğümde çok istemiştim. Ne yazık ki alamazdım.. Zaten çok ta pahalıydı.
Bende 'neden kendim yapmıyorum ?' dedim..
İhtiyacım olan şeyler basit. Bir yazıcı, basit bir shop programı, karton biraz tel ve kesip biçmek için birşeyler.
Ben sizin için bir kaç alternatif takvim yaptım. İstediğini kullanabilirsiniz. Başkalarına da yollamanıza kızmam.. Yeter ki direk resim linki değil blogun linkini verin ^^
Neyse başlayalım yapmaya..
Önce yazıcıdan çıkarttığınız kağıtları boyutları ile oynamadan yazdırın. (isterseniz ikisini birleştirip tek seferde yazdırabilirsiniz o ayrı)
Kalın karton (Yada mukavva daha iyi olur) 20 ye 33 cm boyutunda kesin. (12.5), (8), (12.5) cm olacak şekilde üç bölüm çizin kartona. Çizgilerden güzelce katlayın ve üçgeninizi oluşturun.
Bu sırada bir de defterler arasından kurban seçin. a5 boyutunda eski telli bir defter bulun ve tellerine kalıcı bir zarar vermeden ayırın.
Tellerin aralığını ve sayısını göz önünde bulundurarak kartona delikler için işaret yapın. Bunları falçata, bıçak yada delgeç ile delin.
Etrafındaki beyazlığı kestiğiniz kağıtlarınıza da aynı işlemi uyguladığınızda teli yerleştirin ve sıkıştırın.
Bu sırada bir de defterler arasından kurban seçin. a5 boyutunda eski telli bir defter bulun ve tellerine kalıcı bir zarar vermeden ayırın.
Tellerin aralığını ve sayısını göz önünde bulundurarak kartona delikler için işaret yapın. Bunları falçata, bıçak yada delgeç ile delin.
Etrafındaki beyazlığı kestiğiniz kağıtlarınıza da aynı işlemi uyguladığınızda teli yerleştirin ve sıkıştırın.
Tada~ İşte el yapımı masa takvimi.
Resimler;
Bu benim kullandıklarım. Hazirandaki kalbi görmezden gelin artık. Kendi doğum günümü yapmıştım.. O kadar da kusuru olsun. Yada siz başka kulanın altta seçenekler var sonuçta.
Bunları çok sevdiğim biri kendi çekti.. Takvim yaptığımı görünce 'benim için de yapar mısın benim çektiklerimi kullanarak?' diye sorunca bende 'Tamam ama bloguma da eklerim' dedim. Hepsi sizin için.
Birde 12 kişiler diye Exo yapayım dedim. (2 üyesi kayıp olsa da)
20 Aralık 2014 Cumartesi
50 CNBLUE Şarkısı
Bu konuyu bir süredir düşünüyordum. 'Rasgele 50 CN şarkısını yazsam, hem bilmeyenler CN i tanır hemde tanımaya yeni başlamış kişilere de kolaylık olur (tabi bana şarkı soranlara direk link verirsem bana kolaylık olur.)' diye
Dün de biri CNBLUE şarkıları sorunca daha da geciktirmeyeyim dedim ve sıvadım kolları.
Bu liste çok bilinen ve bazı boiceların bile bilmediği şarkılardan karışık olarak kendim tarafında hazırlanmış bir listedir.
İyi dinlemeler
1) Angel
2) İmagine
3) Heart Song
4) Crying Out
5) No More
6) Teardrops İn The Rain
7) Lie
8) Hey You
9) I'm Sorry
10) Feel Good
11) Love Girl
12) Radio
13) One More Time
14) Lady
15) Blind Love
16) Still
17) Come On
18) Cant Stop
19) Friday
20) Time İs Over
21) Coffee Shop
22) Truth
23) Where You Are
24) Robot
25) Tattoo (Yong kendini kaybediyor hep bu şarkıda... Dur lafımı da atayım 'O mikrofon önceki hayatında ülke mi kurtardı ?')
26) Feeling
27) Sleepless Night
28) Wanna Be Like You
29) Foxy
30) Monster
31) One Time
32) Change
33) I Cant Belive
34) Try Again, Smile Again
35) Don't Care
36) Love Revolution
37) Greedy Man
38) Blue Sky
39) Starlit Night
40) Because I Miss You
41) Just Please
42) These Days
43) Let's Go Crazy
44) Wake Up
45) A Man Like Me
46) High Fly
47) La La La
48) More Than You
49) Rock N Roll
50) Love Light
Devamı
9 Aralık 2014 Salı
Starry Night (Bölüm 35 - Mete'nin Sıradan Bir Günü)
Mete kuş sesleri ile gözlerini açtığında, bahçede uyuyakaldığını fark etti. Saat sabahın altısıydı ve hava yeni yeni aydınlanıyordu.
Bahçedeki çimlerin üstüne düşmüş olan bardağı aldı ve içeri girip mutfak tezgahına bıraktı. Ardından da duş almak için üst kata çıktı.
15 dakika sonra belinde mavi bir havluyla tekrar salona inip telefonunu eline aldı. Günlük programını kontrol edip ona göre giyinecekti.
İkinci kata doğru tekrar basamakları çıkarken rahat bir kıyafetin, takım elbiseden daha iyi olduğuna karar verdi.
Zaten o bir fotoğrafçıydı. Neden şık giyinmek zorunda kalacaktı ki ?
Sonunda aynanın karşısına geçti ve hiç acele etmeden saçlarını kurutmaya başladı.
Bir yandan da Barış Manço'nun Kara sevda şarkısını mırıldanıyordu. Şarkının sabah sabah nereden diline takıldığını düşündü.
Saçlarını tamamen kuruttuğunda, krem rengi boğazlı bir kazak ve kalın koyu renk bir kot pantolon giydi. Duşa girmeden önce şifonyerin üstüne bıraktığı yıldız şekilli küpelerini taktı ve tekrardan mutfağa inip iki dilim ekmek kızarttı.
Ekmeklerin üstüne peynir sürüp birini ısırdı ve kağıt bardağa sıcak su koyup sallama çaylardan birini içine attı.
Azında bir dilim ekmekle mutfakta bir sağa bir sola giderken ne kadar sevimli göründüğünün farkında bile değildi.
Çayı olduğunda poşetten kurtuldu ve sol eliyle hem bardağı hem diğer dilim ekmeği aldı. İlki hala azında duruyordu.
Kapıya doğru yöneldi. Çantası ve kamerasını omuzuna taktıktan sonra sehpanın üstündeki anahtarlarını da alıp evden çıktı.
***
"Benim için fark etmez." dedi Mika, Yıldız Dilarya yardım konusundan bahsedince. "Ama uyarayım, temizlik konusunda çok yardım edebileceiğimi sanmıyorum. Yeni beni bilirsin."
"Bize engel olmadığın sürece sorun yok."
Mika ona laf söyleyen arkadaşına dil çıkarttı. Biraz sessizce bekledi. Ardından bilgisayarı açtı.
İnternete girmek istediğinde karşısına bir yazı çıktı. Chrome un yanlış kapatılması ve son sekmeleri kurtarmak ile ilgili bir yazı.
Yıldızın en son neye baktığını merak eden Mika, önce arkadaşını kontrol etme gereği duydu. Yıldız tezgahın önünde, az önceki yemekten kalan bulaşıkları yıkıyordu. Yani Mika güvendeydi.
Geri yükleme tuşuna bastığında üç sekme açıldı.
Biri Türkçe bir sitede cheongdamdong 111 in bölümleri, diğeri Jong Hyun un seslendirdiği How awsome şarkısı, sonuncusu ise google görsellerde aratılan Lee Jong Hyun resimleriydi.
Mika sinsi sinsi sırıttı.
Yıldız bilgisayardan gelen şarkıyı duyunca şaşırmadı. Mika her zamanki gibi bir CNBLUE şarkısı açmış dinliyordu işte..
Ama Yıldız bu sefer biraz daha ilgiliydi ve bir kulağı müzikte iş yapıyordu.
Şarkı nakarata geldiğinde bir tuhaflık fark etti. Çalan şarkı önceki gece dinlediği şarkıydı.
Bir anlık panikle arkasını döndüğünde, kollarını göğüsünde birleştirmiş Mikayla göz göze geldi.
"Niye öyle bakıyorsun ?" dedi bütün oyunculuk yeteneğini kullanıp yüz ifadesini düzelttikten sonra.
Mika bakışlarıyla ekranı işaret etti yüzündeki ilginç gülümsemeyi bozmadan.
"Hı o mu ? Sen en son öyle açık bırakmışsın sanırım. Bende dokunmadım."
"Yani ben Türkçe siteler açtım ?"
"Ne bileyim ne açtın."
Mika Yıldıza yaklaşıp onu gıdıklamaya başladı. "Hadi itiraf et."
Yıldız daha fazla inkar edemeyeceğini anlamıştı.
"Tamam! Tamam, kes şunu! Kabul ben açtım onları. Ama düşündüğün gibi değil"
Mika durdu ve gülmeye başladı.
"Açıklayabilirsin ? Hem en düşündüğümü düşünüyorsun da aksini idda ediyorsun ?"
"Sen git gide daha mı zeki olmaya başladın bana mı öyle geliyor ?"
"Ben hep zekiyd... Hey!! Konuyu değiştirmeye çalışma!"
Yıldız Mikanın bir anlık şaşkınlığını görünce kahkahasına engel olamadı.
"Az kalsın başarıyordum ama."
"Başaramadın ama."
"Başarabilirdim."
"Başaramaz.. Dur ya! İkinci kez mi oyuna getirmeye çalışıyorsun ?! Çabuk sorumu yanıtla. Neden bunlar açık ? Yoksa sen.."
"Yoksa ne ?"
"Yoksa sen ciddi ciddi Jong Hyun dan hoşlanmaya mı başladın ? Hemde onu görmek için son şansını da kaybetmişken ?"
"Bak bende böyle düşüncelerden bahsediyordum!.. Hayır yok öyle bir şey. Hem niye son şansım olsun ki ? Mete hala aynı işte."
"Bakıyorum da görüşmek için planlar yapılmış.. Ama orada horul horul uyuduk. Bir daha bizi sete almazlar."
"Kendi adına konuş. Ben horlamam."
"Neyse ne. Şansını yitirdin sonuçta... Ama istersen sasaeng olabiliriz. Yurda falan sızarız."
Yıldız parmağıyla Mikanın alaycı bir şekilde kalkmış kaşlarının ortasına bastırıp kafasını geri itti.
"Git başkasının başını derde sok. Ben sasaenglikle de Lee Jong Hyun denen odunla da ilgilenmiyorum."
"İlgilenmiyorum diyorsun ama tam adını öğrenmişsin sonunda. Hem delillerim de bilgisayarda. İnkar edemezsin."
Yıldız yüzünü ovuşturdu. "Ah bilmiyorum." dedi ve kendini yatağa bıraktı. "Yorgunum, kafam çalışmıyor. Şu an sadece uyumak istiyorum."
Mika Yıldızın yanına, yatağa oturdu.
"Sen ciddi misin ?" diye sordu düz bir ses tonu ile.
"Hayır!!" Yıldız yerinden doğruldu. O sırada Mika bile Yıldızın aslında kendine bağırdığının farkındaydı. "Düşündüğün gibi değil! Kesinlikle değil !"
Olamazdı.. olmamalıydı..
Sadece bocalıyordu.
Yakışıklı ünlülerin hepsinden hoşlanmıyordu sonuçta. Jong Hyun da onlardan biriydi sadece. Yüz yüze tanışmaları bir şey değiştirmezdi.
Bu hissettiği kalp çarpıntılarının başka bir açıklaması olmalıydı. Belki de fazla kafein tüketiyordu. Yada sadece yakışıklı diye birazcık etkilenmişti.
Bunun olması doğaldı. Unutulmayacak bir his değildi.
Sonuçta zamanında Lee Jong Suk, Kim Woo Bin ve diğer yakışıklı ünlülerde de benzer duygular hissetmişti ve hepsi geçmişti.
Yıldız hoşlanma ve hayranlığı birbirine karıştıracak kadar saf bir kız değildi.
O sıradan bir kızdı.. Özellikle Kore gibi bir ülkede bir ünlüden hoşlanması onun için tehlikeliydi.
Hem Jong Hyun da ondan nefret ediyordu.
Birden ayağa kalktı ve ceketini alıp dışarı fırladı.
Şimdiki planı sadece koşmaktı.. En uzaktaki park neredeyse oraya kadar..
4 Aralık 2014 Perşembe
Enes Kaya İle İlgili Dedikodular.
Düzenleme Notu 9.12.2015;
Hakkında öğrendiğim başka şeylerden dolayı artık Enesi sevmiyorum. Bu yazılanları değiştirmeyeceğim yalnız, hala görüntülenmeye devam ettiği için, bazı şeyleri bilmeden önceki görüşlerim olduğunu, artık geçerliliğini yitirdiğini bilin.
Bu gün rüyamda Enes i gördüm. İlk defa rüyama girdi.
Uzun süredir programın çevirisi gelmiyordu ve kardeşim şakasına 'bak bakalım belki yeni bölümü gelmiştir' dedi.
Ama ne yazık ki programın çevirisini değil Enes abi hakkındaki iddaları gördüm.
İddalara göre Enes Kaya eşini aldatmış. Bu yüzden programdan hatta koreden ayrılacakmış. Kanıtlar ise kakaotalk ekran görüntüsü ve ses kaydıymış.
Enesin bu dedikoduları çıkaranlara dava açtığı söyleniyor.
Dedikoduların ne kadarı gerçek bilmem. Ama yapılan yorumlara şöyle bir göz gezdirdim de.. Cidden üzücü.
Sözde Türküz değil mi ? İnsanlar hemen hakarete başlamış. Kimi din karşıtı kimi ise dini kullandı diyor.
Enes abi için gözünü para hırsı bürümüş diyen de var iyiki programdan atılmış diyen de.. Biri de sevmiyordum zaten demiş..
Savunanalar da var elbet.
Benim düşüncem mi ? Erkek milleti. Hepsi aldatmaya meillidir.
Böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. Ama yaptıysa dışardaki diğer erkeklerden daha aşşağı olduğu anlamına da gelmez.
Neymiş kakaotalk tan mesajlaşıyormuş. Enes Kaya da zaten 14 yaşında ergendi. Mesajla ilişkisi var.
Dediğim gibi ben yaptı veya yapmadı diyemem. Enes abiyi de çok severim ve bu değişmedi. Ama şu kore özentilerine de sözde kore fanlara da başın açım çok değişti. Bu iki kısım bizim gibi aklı başında çekik severleri hem kendi ülkemize hem dünyaya kötü tanıtacak.
Beni bilen bilir. Kim Hyun Joong u pek sevmem. Ama onunla ilgili skandalı okuduğumda nasıl şaşırmıştım.. 'çocuğun meslek hayatı bitti' demiştim.
Bir insan ne hata yaparsa yapsın, hangi iftiraya uğrarsa uğrasın böyle nefret dolu yorumlar yapamazsınız bilgisayar başından.
Zaten Enes Kaya kişisel görüşleri yüzünden antilere sahip bir insan. (sadece o değil bütün koreli ünlüler. Bilgisayar başında işsiz çok insan var. Empati yada insanlık nedir bilmeyen)
Şimdi bu iddalar yüzünden Enes Kaya zor zamanlar geçiriyordur. Eşi ile arasında ne olur Allah bilir.
Şunu unutmayın... Bir insan sadece bir tane iyilik yaptı diye iyilik meleği veya bir hata yaptı diye şerefsiz olmaz.
Yapmamışsa o iftirayı atanların da o yorumları yazanlarında bir güzel kulaklarını çınlatıyorum buradan.
Yaptıysa yine aynı ama arada Enes abiyi de söverim. Yine de onun aynı insan olduğunu unutmam ve şu anki hayranlığımı korurum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)