Translate
1 Mayıs 2014 Perşembe
Bazen Nefret Ediyorum
Bazen koreden k-pop tan gerçekten nefret ediyorum.
Çoğu zaman beni mutlu etse de kafamı dağıtıp ruh halimi değiştirse de kötü olarak etkilediği zamanlar da azımsanamayacak derecede.
Bazen, sadece bazen canımı yakıyor. Güzel kurgulanmış bir hayal dünyasına taşıyor bizi bu tarz şeyler. Orada kaldığın yada dozunu kaçırmadığın sürece sorun yok. Ama kendini kaptırıyorsun bazen. Ve oradan gerçekliğe çakılmak insanın çok canını yakıyor.
Onlar yakışıklı. Ve aynaya bakıyorsun. Güzel olabilirsin belki ama onların milyonlarca güzel hayranı var. Onlardan farkın yok. Daha kötüsü bir çoğundan daha uzaksın onlara. Asyanın öbür ucu.
Konu sadece yakışıklılar değil. Seni depresyona sokan güzeller de var. 45 kilo ve o boy nedir ya. Sizin her yerinizden kemikler fırlaması gerekiyor. Anlamıyorum zayıflarken kemikten mi veriyorlar.
Birde k-dramalar var. Hayatı dolu dolu yaşayan gençler, hayeller peşinde koşanlar, onlara ulaşanlar, yada hayatları berbat olmalarına rağmen sonunda mutlu olanlar.
The heris karakterlerinin benimle yaşıt olması komik değil mi ? Elbet istemezdim onlar gibi hayat ama hadi. Gerçek hayatta ders denen birşey de var.
Gençliği güzel bir şeymiş gibi gösteriyorlar birçok dizide, klipte.
Geçen gün 40 yaş üstü bir akrabam ile oturmuştuk bilgisayar başına. Bir süredir o da k-dramaları izliyor. Bir iki şarkıcının resmini gösterdim ve onlardan bahsettim falan.
'Bende genç olmak istiyorum' diyor sanki bu tek sorunmuş gibi. 'Genç olunca da bir şey fark etmiyor.' dedim. 'Baksana aynı yerde oturmuş aynı ekrana bakıyoruz'
Belki de asıl hatamız budur. O ekrana bu kadar çok bakmak.
Belki de bilgisayarı, kitapları kapatıp kısa sürede olsa dışarı atmak gerek kendimizi. Başkalarının hayal gücünü izlemek değil kendi hayatımızı yaşamak.
Ah neden bahsediyorum ben. Tilki misali dönüp dolaşıp geleceğimiz yer yine bilgisayarın başı olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
sonuna kadar haklısın. belkide "insanların bilinçaltını nasıl etkilesek" diye önce buna çalışıyorlardır. ve kendi dünyamızdan, samimi hayatımızdan uzaklaştırıp sanal dünyaya götürüyor bizi. bana göre bu hakka girmektir. bu bir kötülük. düşünüyorum bir insan neden kötüdür, neden kötü davranır, konunun dışına çıkarsak neden zulmeder, neden öldürür.... bir sürü neden sorusu geliyor. kendimizi kaybetmemeliyiz. baksana onlarda abd'nin özentisi olmuşlar. yozlaşmaya başladılar. kendi dilini, kültürünü kaybeden ülke yok olmaya mahkumsa, onlarıda yok edip, kendisi gibi yapmaya çalışan bir güç var. belki onlarda bunun farkındalar, belkide salak ayağına yatıyorlardır. bizde onları çok irdelersek ülkemizede bulaşabilir. diğer ülkeler içinde aynı şekilde geçerli.
YanıtlaSilnedir bu peki. bulaşıcı şey? nasıl ortaya çıktı? amaç nedir? bir çeşit kıyamet alametimidir bilinçaltı savaşı?
soru sormak iyidir. kendimizi sorgulamak iyidir. doğru sorular sormak. Bu ülkede yaratıldıysak başka ülkedenmiş gibi yaşamak anlamsız. Allah isteseydi başka ülkede yaratırdı bizi. bu ülkeye göre yaşamalıyız o halde. çok şanslıyız müslüman olduğumuz için. benliğimize sahip çıkmalıyız, bilincimizede. kendimizi koruyalım ki gelecek nesilleride korumuş olalım. bu konu çok geniş yerlere gider. çünkü nedenin altında yatan bir mesele var. büyük bir etki.
Ruh ikizim T-T
SilNe güzel konuşmuşsun. Düşüncelerimi yansıtıyorsun. En önemli şeydir soru sormak. İnsanlar bunu fark edemiyor.
Bu yazdıkların ile başlı başına blog konusu yazılır.
Farkındalar da çıkarları için kullanıyorlar. Unutma dünyadaki en büyük kötülüklerin sebebi kendi çıkarları uğruna her şeyi yapan insanlar.
Onlar kendi çıkarları için, sırf bir ülkedeki kaynakları sömürüp ceplerini biraz daha doldurmak için çocukları öldürür.
Kendi istediklerini yapmayan insanlara başkaları da örnek almasın diye zulüm ederler.
Onlar için kesenin ağzını biraz aç. Nedenini sorgulamadan her şeyi yaparlar.
Bu insanalar dinlerini kaybetmişlerdir. Paraya taparlar. Bu insanlar dillerini kaybetmiştir. Her lafı para olmuştur. Ve bu insanlar para için satarlar kültürlerini.
Sonuç mu ? Bu insanalar masum insanların aklına girer. Bazen bilemeden bazen de boyutunu fark etmedikleri için bir şeylere alet olurlar.
Bu olayları bir kapan olarak görüyorum.
O sanatçılar peynir. Masumlar belirli bir seviye. Onlardan çok oraya koyanlarda kabahat. Bizde kendine rol model arayan gençler olarak aç fareleriz. Her şeye rağmen o kokunun bizi çekeceklerinin farkındalar.
Karşı koymamız gerek.
Karşı koyamazsak eğer... Allah yardımcımız olsun.
işin kötü tarafı, bu medyanın içine girenlerde sanatıda olumsuz yönde etkiliyorlar. sanatı ön plana çıkaran, beni o yönde etkileyecek birşey görmedim henüz.
YanıtlaSilbiliyorum geç kaldım bu konuya yorum yapmak için ama ben de bazen koreden soğuyorum.yazmışsın ki: o boyla 45 kilo nedir.şimdi bunların bir güzellik anlayışı var.bu "güzellik" anlayışı çok saçma.kız dediğin zayıf olcak masum olcak saf olucak falan.ÇOK SAÇMA!!!aslında o boyda 45 kilo falan değiller.evet zayıflar ama 45kilo da değiller.50nin üzerindeler.yani sen normal bir insansın hatta boyun için yine zayıfısn ve bu sağlıklı değil! neden gerçekten olduğun bir şeyi değil de olmak istediğin saçma bir şeyi insanlara aşılıyorsun??ve bu insan dediğim kitle yani onları hayranları 10-25 yaş falan arası çoğunlukla.yani bunlar gençler.çabuk kompleks edinirler falan.sn durup ta 50 kilo 170 boyla "ottokeee kilo vermem lazım" dedikçe kendini normal bulanlar tövbe Yarabbim acaba bendemi sorun var gerçekten kilom fazla mı yaaa:/ diye tedirgin oluyorlar.yani bunların çoğu YALAN!!olmak istedikleri şeyi insanlara aşılıyorlar.boyu 160 165 diyor 165 170 diyor.ne olacak yani???bn de 156yım hayır hobit değilim gayette normal hissediyorum kendimi.nerden geliyo bu mükemmel olma isteğii??
YanıtlaSil